top of page
Ara

Rota: Zilberman, Galeri Nev, Pâme, Büyükdere35, Frankenstein Kitabevi, Urban

Sezon açıldı. Sergileri, galerileri, mekanları, yeni sezonu iple çekiyorduk. Hangi rotayı öncelesek diye düşündük. Çoook özlediğimiz birçok mekan vardı. Kısa tarihli sergileri nedeniyle Taksim'den başlamaya karar verdik.


Yeni sergisini dört gözle beklediğimiz Meşher'i listenin başına aldık. Koç Grubunun her sergi alanı gibi içimize sine sine gittiğimiz Meşher, favorilerimizden. "Ben Sen Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı" sergisinden sonra merak ve sabırsızlıkla beklediğimiz yeni sergisi "Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?" gitmek istediğimiz sergiler Top 10'na 1. Sıradan girdi.

Ancak rotamızı epey kapsamlı hazırlamışız. Bienal coşkumuzu hesaplayamamışız. Bu rotamızda Meşher'e yer ayıramadık. Meşher'in "Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?" sergisi için Rota 2'yi incelemenizi öneririm.


Zilberman İstanbul

En sevdiğim galerilerden Zilberman yeni bir sergi yapsa da gitsek diye baktığımız için “Sarmaşık” sergisine hemen koştuk. 3 farklı sergi alanında sergilenen Sarmaşık sergisi için Mısır Apartmanını önceledik.

Zilberman İstanbul, Zilberman-Project Space ve Zilberman Selected olarak üç mekanda bulunan ve birbiriyle bağlantılı eserler bulunan karma sergide Alexís O. van Tlön'ün kaleme aldığı var sayılan "Sarmaşık çevrelediği ağacın suyunu emer, kurutur, zayıflatır. Bazen aşırı sevgi aşığın hayatla bağlantısını kesmesine, aşığı solmuş bir bitki gibi yorup kurutmasına sebep olur." pasajını referans alıyor.

Sergi ücretsiz. Dil desteği bulunuyor. Mısır Apartmanı'nın koşulları gereği her engelli bireye uygun olmadığını düşünüyorum. "Sarmaşık" sergisi1 Aralık'a kadar ziyaret edilebilir.


Galeri Nev

Mısır Apartmanı'na gitmişken Galeri Nev'e kafamızı uzatalım, dedik. Yeni sergi duyuruları Contemporary kapsamında Tersane'de olacağını duyurduğu için listemizin kesin gitmeliyiz maddelerinden değildi.

Ancak kendi mekanlarında da eserler mevcuttu. Ege Berensel'in ve Hera Büyüktaşçıyan'ın işleri bizi çok heyecanlandırdı.

Üç farklı broşürle eserleri takip etmeye çalışırken kaybolduğumuzu eklemek isterim. Küçük bir alanı broşürlerce gezmek, umarım ki hesap hatasıdır ve bu hatadan dönülür. Sergi mekanlarının broşürlerinin (yönlendirmelerinin) sadeleşmesini ve nitelikleşmesini dört gözle bekliyoruz. Broşürlerin bir kısmının sadece İngilizce olmasının dezavantaj olduğunu düşünüyorum.

Ücretsiz. İngilizce desteği bulunuyor; ancak Türkçe desteği konusunda yetersiz olduğunu düşünüyorum. Mısır Apartmanı'nın koşulları gereği her engelli bireye uygun olmadığını düşünüyorum. Ege Berensel, Murat Akagündüz, Sevinç Altan, Eda Aslan, Hera, Büyüktaşçıyan, Ali Kazma'nın eserlerinden oluşan karma sergi 29 Ekim'e kadar gezilebilir.


Pâme

Bu rotayı diğer rotalara göre, bir an evvel yapmamızın bir başka nedeni de Pâme. Şokopopçuğumuzun "Erotik Şok" sergisi kısa bir süre, o da bu süre olacağı için rotamızın tarihlerini belirledi. 14 Eylül-25 Eylül arasında kısacık bir dönemde, belki de siz bu rotayı incelerken olmayacak.

Youtube kanalı için hazırladığı dönemin politik bakış açısıyla Türkiye magazini videoları ile tanınan Şokopop'un Türkiye erotik ve porno sinemasını derlediği sergisini Pâme'de izledik. Filmlerden aldığı sahneleri mekana özgü yerleştirmelerle beslediği sergisine ayrıca yaklaşık 20 dakikalık yeni videosunu da izlemek mümkün.

25 Eylül'e kadar izleyebilir, uslu bir çocuk olursanız Şokopop ile tanışabilirsiniz, biz tanıştık.


Büyükdere35

Yeni başlayan sergilerin hepsine gitmekte heyecan duyuyoruz. Tam listeyi uygulayacaktık ki, Akgün İlhan'ın paylaşımıyla yeni bir sergi ekledik.

Açık Radyo'da "Sudan Gelen" programının rotayı belirlerken son bölümü olan İstanbul'da Mandacılık üzerine bölümü İBB'nin bölgedeki manda sütü üretimiyle ilgili yaptıklarını takip ettiğim bir döneme denk geldiği için ayrıca dikkatimi çekmişti, hemen dinlemiştim. Akgün İlhan'ın 17. İstanbul Bienali kapsamında “Wallowland” sergisine koştuk. Anadolu Meralarını görmek de ayrı mutlu etti.

17.si düzenlenen İstanbul Bienali kapsamında düzenlenen Manda Festivali, İstanbul'un kültürünün önemli bir parçası olan manda yetiştiriciliğinin ekolojik ve kültürel izlerini hatırlattı. Yine Bienal'de mekana özgü yerleştirme Büyükdere35'de gerçekleşti. Hem kulağa hem damağa dokunan Cooking Section kapsamında manda türkülerini dinlerken manda sütünden sütlaç yemek mümkün.

17. İstanbul Bienali ve Büyükdere35 sergisi 20 Kasım'a kadar devam ediyor. Büyükdere35'i gezmek ücretsiz, sergi alanı bir kafe olarak tasarlandığı için sütlaç, muhallebi, simit, çay gibi ikramlar ücretli. Yemeye katılmayacaksanız yaklaşık 10 dakika yeterli olacaktır. Dil desteği mevcut.



Rotamızın haftasını Pâme belirlerken, gününü Frankenstein Kitabevi'nde Osman Erden'in “90’lardan Günümüze Türkiye’de Güncel Sanat” söyleşisi belirledi.

Beyoğlu gitsek de Urban'a gitsek dediğimiz için hemen planımıza ekledik. Menüsünde bitki bazlı birçok yemeğin olduğu Urban'da günümüzü tamamladık.


Yeni bir rotada görüşmek üzere,

Utku

bottom of page