top of page
Ara

Rota: Heybeliada

Bu hafta rotamızı Büyükada'dan sonra yüzölçümü olarak en büyük ada olan Heybeliada'ya çevirdik. Kadıköy İskelesi'nde buluşup, vapuru beklerken İstanbul Kitapçısı'nın kafesinde (Vapur Kafe) kahvelerimizi içtik. Adalara şehir hatlarının vapurları Beşiktaş İskelesi'nden ve hemen yanında bulunan Turyol'un iskelesinden kalkıyor.


İstanbul Kitapçısı

11:30 vapuruna bindik ve 13:00 sularında Heybeliada'ya vardık.

Heybeliada gezebileceğiniz bir çok manastır ve müze mevcut.

Adayı bisikletle turlamak istedik ve bir bisikletçi bulup bisikletlerimizi kiraladık. Kiralama ücreti saatlik 50 TL.

Bisiklet kiraladığımız yerde Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi'nin harap halde olduğu ve hatta üstüne talan edildiği bilgisini aldık.


Bisikletimize binip ada yollarında kaybolarak keşif yapmaya çıktık, belirli bir güzergah planımız yoktu. Önümüze ilk olarak Terk-i Diyar Manastırı çıktı. Manastıra bisikletlerle girmek yasak olduğundan bisikletlerimizi dışarıda kitleyerek manastırn manzarasının keyfini çıkardık.

Manastırın ismi ne kadar ürkütücüyse manzarası bir o kadar harika!


Terk-i Diyar Manastırı

Manastırdan çıkarak yine ada yollarına kendimizi bıraktık. Karşımıza Heybeliada Sanatoryum'u çıktı. Virane halde duran Sanatoryum; 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün talebiyle açılmış ve 2005 yılına kadar hizmet vermiş. 2013 yılında Kelebeğin Rüyası adlı film için bir kısmı restore edilmiş olsa da günümüzde kapalı ve virane halde olduğunu söyleyebiliriz.


Adayı tam tur bisikletle turladıktan sonra İsmet İnönü Müze'sine ulaştık.

1924 yılında rahatsızlanan İsmet İnönü'ye istirahat önerilir ve ailesiyle beraber Heybeliada'yı seçerler. Evi önce kiralarlar; fakat çok sevdikten sonra satın almaya karar verirler. Atatürk'ün de desteğiyle ev satın alınır ve içerisinde hala bulunan eşyalar Atatürk'ün İnönü'ye hediyesidir. Ev 3 kattan oluşuyor. İlk katında İnönü'nün çalışma odası, salon ve mutfak, ikinci katta yatak odaları ve üçüncü kat olan çatı katında ise müzenin hazırladığı belgelerin sunumu mevcuttu.

İngilizce açıklamaların olmasını isterdik.


İsmet İnönü'nün çalışma odası


Erdal ve Ömer İnönü'nün odası

Arşiv

Daha çok bisikletimizle doğada zaman geçirdiğimizden dolayı saatin 17:00 olduğunu fark ediyoruz ve bisikletleri teslim ederek adanın yükseklerine çıkarak orman yürüyüşü yapıyoruz. Geldiğimiz zamanın bahar ayı olması sebebiyle kır çiçeklerini inceliyor, bol oksijeni içimize çekiyoruz.



Yol bizi salaş bir meyhaneye çıkarıyor. Yorulmuş, oksijene doymuş ve acıkmış olduğumuzu fark edip masamıza oturup rakı eşliğinde rotamızı konuşmaya dalıyoruz.



Bir sonraki rotamızda görüşmek üzere,

Utku&Yasemin

bottom of page