top of page
Ara

Rota: Arter, Taksim Sanat/ Taksim

Bu hafta rotamızı Dolapdere Taksim'e çeviriyoruz. Arter Müzesi'nde uzun süredir beklediğimiz 3 yeni sergiyi gezeceğiz.



Gezimize başlamadan önce Arter Müzesi'nin içerisinde bulunan Bistro by Divan'da kahve molası veriyoruz. Bistro by Divan'da kahveden başka günlük çıkan yemek menüsü ve alakart menüsünde de lezzetler bulabilirsiniz. Ayrıca yeni olarak içki menüsü de eklenmiş.


Bistro by Divan

Arter eskiden kağıt olarak hazırladığı sergi kataloğunu artık e-katalog olarak sunmaya başlamış. Çokça takdire değer, kağıt israfını önlemek adına dileriz ki diğer müze ve galeriler de aynı sağduyuyu göstermeye başlar. Fakat hala daha bilet aldıktan sonra üzerimize yapıştırmamız için plastik sticker vermeyi bırakmamış. En yakın zamanda buna da e- alternatifi bulmasını dileriz.


Küratörlüğünü Eda Berkmen'in yaptığı, 2015 yılında yitirdiğimiz kavramsal sanatın öncülerinden Cengiz Çekil'in "Bugün de Yaşıyorum" adlı retrospektif sergisi ile gezimize başlıyoruz. Sergi 4. ve 3. kata yayılmış. Küratörlük çok başarılı. Sergi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 24 Eylül 2023 tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.


Cengiz Çekil / Bugün de Yaşıyorum

2. katta sergi hazırlığı var. 1. katta ise daha önce ziyaret ettiğimiz küratörlüğünü Emre Baykal'ın yaptığı karma sergi "Oyun Bu" var. 24 Nisan 2023'e kadar ziyaret edebilirsiniz.


Giriş katta yeni gelen sergilerden küratörlüğünü Eda Berkmen'in yaptığı Eva Koťátková'nın kişisel sergisi "Bir Balıkmışım Bacakları Olan" bulunuyor. İçeri girdiğimizde kendimizi bir anaokulunda ve oyun alanında hissediyoruz fakat her şey çok büyük. Bir yandan sevimli duran oyuncaklar diğer yandan sizi ürkütüp rahatsız ediyor. Biz sevdik. 27 Ağustos 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilir.


Eva Koťátková: Bir Balıkmışım Bacakları Olan

Eva Koťátková: Bir Balıkmışım Bacakları Olan

-1. katta küratörlüğünü Emre Baykal'ın yaptığı Arter'in koleksiyonundan Elina Brotherus'ın "Large de Vue" adlı fotoğraf ve video sergisi var. Sergi 27 Ağustos 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilir.


Arter turumuzu sonlandırıp müzenin sağladığı ücretsiz servis aracına binip Taksim meydanına geçiyoruz. Taksim meydanında bulunan metroya giriyoruz ve karşımıza İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ’nin kamusal sergi alanı olan Taksim Sanat çıkıyor.

Küratörlüğünü Banu Seyhan’ın üstlendiği “1002. Gece” adlı 15 kadın sanatçıların eserlerinden oluşan sergi mevcut.

1001 Gece Masalları’na atıfta bulunan kadın sanatçılar Türk mitleri, şahmeran, kibele ve eşitlik kavramlarını odaklarına alıyor.


1002.Gece hakkında;

İlkçağlardan bu yana yaratımın ve doğumun sembolü ile özdeşleştirilen kadının, “şifacı, ruh bilimci, masalların ve dilin aktarıcısı, gizemli sırların bilicisi, ruhlara ve düğümlere fısıldayanı, yılanları konuşanı, Antigone gibi toplumsal olayları düzenleyeni” gibi kendine has bir yaratım içerisinde olduğu söylenebilir.

Bu süreçte Umay’ı, Frigya’nın tanrıçası Kybele’yi, Anadolu topraklarının Şahmeranı’nı, Lilith’i, Rhea’yı, İsis’i, Şehrazat’ı ve daha nicesini düşünmek; tam da serginin kalbine yani kadın ve onun yaratımı pratiğine denk düşer.


Biz çok sevdik.

Sergi ücretsiz ve 23 Nisan tarihine kadar ziyaret edilebilir.




Taksim Sanat / 1002. Gece


Bir sonraki rotamızda görüşmek dileğiyle,

Utku&Yasemin

bottom of page