top of page
Ara

Rota: Tophane & Beyoğlu

İstanbul'da favori kitapçılarımızdan Tophane'de bulunan Frankeştayn Kitabevi'nde buluşuyor, kitaplarımızı aldıktan sonra kahve keyfimizi yaparak güne başlıyoruz.


Bugün ilk rotamız Tophane'de bulunan Depo İstanbul. Tarihsel ve güncel sosyal meseleleri ele alan pratikler üzerine yoğunlaşan Depo’da sergilerin yanı sıra gösterimler, paneller, atölye çalışmaları ve konuşmalar düzenleniyor. Depo, İstanbul’un Tophane semtinde dört katlı eski bir bina olan Tütün Deposu’nda faaliyet gösteriyor.

Kültür sanat ve tartışma alanı Depo'da üç sergi geziyoruz.

  • Eksilerek Biriken - Okyanus Çağrı Camii, Üzüm Derin Solak, Furkan Öztekin - 5 Ağustos'a kadar

  • Kırık Hatıralar- Andréas Lang - 10 Ekim'e kadar (uzatılmış)

  • Dağdaki Keçi, Gökteki Ay, Sudaki Balık - Rezzan Gümgüm – 14 Temmuz'a kadar

Eksilerek Biriken sergisinden

Ek: Depo'nun giriş katında sabit bir sergi de mevcut. 1987 yılından 2022 yılına kadar Türkiye ve Dünya'da olan politik olaylar, Türkiye'deki ekolojik ve sanatsal olayların takvimini de izleyebilir, hafıza yoklaması yapabilirsiniz.


Deponun sergilerini muhakkak takip etmeye karar veriyoruz.

Engelliye uygun değil.

İngilizce dil açıklamaları mevcut.

Depo'nun giriş katında bulunan sabit sergi

Bu birbirinden harika üç sergiyi gezdikten sonra Karaköy'de bulunan Galata Rum Okulu'nda bulunan "Aziz İstanbullular" adlı sergiyi görmeye gidiyoruz. Dr. Fani-Maria Tsigakou ve Hülya Bilgi'nin küratörlüğünde düzenlenen sergide, Athanasios ve Marina Martinos Vakfı (AMMF) koleksiyonlarından İstanbul konulu resimler ile Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonlarındaki kilise eşyasından bir seçki sunuluyor. Sergi 1600'lerden 1900'lere kadar İstanbul'un panoramik manzaralarını içeren tablolardan oluşuyor. Bir haritalandırma metodu olarak da bu tabloların çizildiğini görüyoruz.

Sergi 13 Kasım'a kadar ziyaret edilebilir.


Tophane'den Taksim'e doğru çıkarken çok sevdiğimiz galeri Büyükdere35'e uğruyoruz.

MRE'nin kişisel sergisi "Shitshow"'u ve galeri alanında bulunan diğer sanatçıların kalıcı eserlerini inceliyor, hangisini alsak üzerinden hayaller kuruyoruz.


Duvarlarda asılı her tablonun yanında sanatçının,eserin ismi ve fiyat bilgisi olmasına bayıldık!

MRE - Shitshow

Sergi sonrası Taksim'e çıkmadan ufak bir kokteyl molası veriyoruz. Manzarası ve leziz kokteyllerinin tadına bakmak için durağımız George Hotel Roof Terrace oluyor.


Biraz serinledikten sonra Taksim İstiklal Cadde'sine çıkıyoruz.

Önünden geçerken Salt Beyoğlu'nda yeni bir sergi olduğu fark ediyor ve koşarak içeri giriyoruz.


Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı ve Pattu Mimarlık iş birliğiyle hazırlanan "Yarının Depreme Dayanıklı Şehirleri" adlı sergiyi geziyoruz.

Deprem olgusunun bilimsel arka planına ışık tutmayı amaçlayan sergi, geleceğin kentlerinin tasarım ve planlama prensiplerini yapısal, kurumsal, mekânsal ve sosyal perspektifler odağında ele alıyor.

Sergi interaktif yerleştirmelerden oluşuyor ve kesinlikle müze haline gelmesini diliyoruz.

27 Ağustos tarihine kadar ziyaret edilebilir.


Bir sonraki ve son durağımız Koç Üniversitesi'nin İstiklal Caddesi üzerinde bulunan sergi mekanı oluyor. Türkiye'de Bizans Çalışmalarının serüvenini belgelerle anlatan sergi çok iyi bir araştırma imkanı sunmuş. Biz çok keyifle gezdik, tavsiye deriz.



Rotamızı Salkım Meyhanesinde sonlandırıyoruz. Salkım Meyhanesi lezzet, fiyat ve hizmet anlamında çok severek gittiğimiz bir mekan, tavsiye ediyoruz.



Bir sonraki rotamızda görüşmek üzere.

Utku & Yasemin




bottom of page