top of page
Ara

Rota: Roma/ İtalya

İnternette 1 milyon tane olan Roma gezi rehberi yazılarına neden bir tane daha eklenmesin ki? Ben biraz daha farklı bir açıdan değerlendirme yaparak yazmaya çalışacağım yazımı. İtalya gezisini iki bölümde ele aldım. İlki Roma,ikincisi Floransa. Bu yazımda Roma'daki müze ve galerilerin gözlemlediğim kadarıyla Türkiye'dekilerden farkları (artılarıyla), yeme içme mekan ve fiyatları (görselleriyle), günlük hayat benzerlikleri, farklılıkları ve tabii ki standart nereleri gezdik neler yaptık olarak değerlendirdiğim yazıma buyurun başlayalım.


Gün 1:

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan sabah 10:30 uçağıyla Roma Fiumicino Havalimanı'na İtalya yerel saatiyle 12:00'de varıyoruz. Otelimize gidip eşyaları bırakacağız ve gezimize başlayacağız. Kaldığımız otel Termini (otobüs ve tren istasyonu)'ye yürüme mesafesiyle 15 dk olduğundan Termini'ye gidecek otobüs buluyoruz. Tren ile de gidebilirsiniz. Tren 30 dakika sürüyor ve kişi başı 14 EUR, otobüs 50 dakika sürüyor ve 8 EUR. Tercih sizin :)


1. National Gallery of Modern Art Rome

İlk durağımız National Gallery of Modern Art Rome oluyor.

Tüm müzeler için önden rezervasyon yapmak çok önemli özellikle yaz aylarında gidiyorsanız muhakkak gitmeden önce Roma Pass kart alarak müzelere indirimli veya ücretsiz giriş yapın derim. Bir kaç hafta öncesinden rezervasyon yaptırmaya çalışıp yer bulamadığımız veya ancak sabahın 8nde yer bulduğumuz müzeler de vardı.

National Gallery of Modern Art Rome

Müzenin kürasyonu mitoloji ve antik çağ sanat eserleriyle modern sanat eserlerinin birlikte sergilenmesi üzerine yapılmış.

3 kattan oluşuyor.


Bazı eserlerin ışıklandırması başarılı olmamış.


3 boyutlu eserler arkasından da izleyebileceğiniz şekilde sergileniyor bu açıdan beğendim.


İtalyan sanatçıların yanı sıra Marcel Duchamp, Anish Kapoor ve Alberto Giacometti gibi modern sanatın önemli sanatçılarının eserleri vardı.

En üst kat ünlü kostüm sanatı ustası olan Gabrielle Mayer'in çok sayıda film, tiyatro ve televizyon yapımında tasarladığı kostümler sergilenmekte.

Müzeye 2,5-3 saatinizi ayırmanızı öneririm. İngilizce açıklamaları zayıf buldum. Bazı videolarda hiç İngilizce alt yazı yoktu. Eser açıklamaları da zayıftı.

Yürüme engelliler için uygun.

Müzenin açık alanda bir de kafesi var. Ufak bir mola vermek için oturuyoruz. Lokal birasını deniyoruz, çok lezzetli, şişesi 7,5 EUR (atıştırmalıklar ikram).


2. Villa Borghese

Villa Borghese bahçelerini gezmeye gidiyoruz. Adını Borghese ailesinden alan Villa Borghese

1700 dönüm arazi üstüne kurulu yerde çeşitli aktivitelerin olduğu bir park alanı. Villa Borghese galeriye maalesef saatten dolayı yetişemiyoruz fakat bahçeler o kadar güzel ki biraz gezip çimlerde dinleniyoruz.

Villa Borghese bahçeleri

Alanda Villa Borghese Galeri dışında bir de Carlo Bioletti'nin müzesi var, ücretsiz, hemen ona giriyoruz. Carlo Bioletti'nin koleksiyonunu geziyoruz.

Carlo Bioletti'nin koleksiyonundan

Akşam yemeğini yürüyerek ulaştığımız metroya yakın olan çok tatlı bir mekan olan La Scala'da yiyoruz. 1 şişe kırmızı şarap, 2 ana yemek ve suya 60 EUR ödedik.


Gün 2:

1. MAXXI Museum

Gezimize MAXXI (Modern art 21 museum) ile başlıyoruz.

Mimarisini başarılı mimar Zaha Hadid'in yaptığı bu harika müze 4 kattan oluşuyor.

Ben müzeye hayran kaldığım ve hiç bir detayını atlamak istemediğim için audio guide kiralıyorum. 3 EUR.


Müzede 1 video sergisi, 3 fotoğraf sergisi ve 2 adet de resim heykel sergisi var. Müzenin karşısında ek bir bina var orada da ise yine bir fotoğraf sergisi mevcut.

MAXXI

Giriş katından başlıyoruz, ilk galeride video enstalasyonu var fakat maalesef İngilizce alt yazı olmadığı için anlamıyor ve merdivenlerle 1. kata çıkıyoruz. Merdivenlerin hemen yanındaki duvarda Nedko Solakov'un A Cornered Solo Show #2 adlı sergisi var.


Nedko Solakov

Birinci katın orta alanında binayı görme ve işitme engellilere tanıtan, gezinme kolaylığı sağlayan video ve braille alfabesinin olduğu tanıtım kartı mevcut. Yürüme engelliler için asansör desteği var. Bu duyarlılığın ve vizyonerliği karşısında müzeye hayranlığım artıyor. Her müze ve galeriden aynı duyarlılığı beklediğimi buradan belirtmek istiyorum.


Braille alfabesinin olduğu tanıtım kartı

Birinci Kat İtalyan sanatçı Enzo Cucci'nin "The Poet and the Magician" adlı sergisine ayrılmış. Ben kendisine bayıldım ve muhakkak İstanbul'da Arter veya Pera Müze'sinde görmek istediğimi belirteyim.


Sanatçının araştırmasının kökleri yazılı kelimeye dayanmaktadır ve çok sayıda farklı işaret, sembol ve ifade dilinde gelişmektedir. Bir simyacı gibi maddeyi büyüler ve şekillendirir; bir masalcı gibi hikayeleri, mitleri ve zamanın çok uzak yerlerini çağrıştırır. Sergide yer alan iki yüzden fazla eser, bölünmez ve sürprizlerle dolu bir güzergahı, dağınık sayfalarda anlatılan, kronolojik doğrusallığı reddeden ve sürekli hareket halinde yaratıcılığı geri getiren bir hikayeyi işaret ediyor.


3 boyutlu eserler duvara yaslanmamış, malzeme açıklamaları yeterli ve İngilizce dil desteği de mevcut. Daha ne olsun!


2. ve 3. katlarda fotoğraf sergisi vardı. Ve yine müzenin karşı ek binasında bir fotoğraf sergisi daha var.

Claudio Abate'nin fotoğraf sergisi

Ben bu müzeye bayıldım!


2. Castel Sant'Angelo (Kutsal Melek Kalesi)

Bu kale çok turistik olduğundan güneşin altında saatlerce sıra beklemek istemiyorsanız muhakkak önden biletinizi internet üzerinden satın alın derim.

Castel Sant'Angelo

Roma İmparatoru Hadrianus tarafından kendisi ve ailesi için anıt mezar olarak inşa ettirilen bina daha sonra papalık kalesi olarak kullanılmış.

Bolca fresk ve orta çağ dönemi eser görebilirsiniz.


Vatikan'da Aziz Petrus Bazilikası'na geçmeden kalenin yakınlarında bir barda bira molası veriyoruz. 2 bira ve atıştırmalık 19 EUR.


3. Aziz Petrus Bazilikası

Vatikan meydanına yürüyoruz. Sistina Şapeli için önden de bakmış olsak Eylül ayına kadar billetler tükenmişti. Biz de en azından meydanı gezer, bazlkayı görürüz diyerek gidiyoruz.

Bazilika'nın inşası 1500 yılında başlıyor ve 1600'de tamamlanıyor.Tüm insanlar papayı görsün diye meydan yapmaya karar veriliyor ve onun da inşası1656'da başlıyor 1667'de tamamlanıyor. Meydanı Lorenzo Bernini dizayn ediyor. 248 sütun ve azizlerin olduğu 140 heykel var sütunların üzerinde.


Bazilikaya giriş ücretsiz. Yanınıza bir şal almanızı öneririm aksi halde görevliler plastik kumaştan korkunç bir öertü veriyor. Hava 36 derece olduğu için plastik kumaşla örtünmek pek hoş olmuyor.

Aziz Petrus Bazilikası

Baziika'da İsa'nın havarilerinden ilk papa olan Peter'ın mezarı var.

İmparator Nero Roma şehrini yakar ve Peter'a atar suçu hristiyanlığı yıkmak istediği için. Peter şehirden kaçmak ister fakat İsa ona görünüp kaçmamasını söyler. Peter kaçmaz fakat sonuçta Nero onu çarmıha ters şekilde asarak öldürür. Mezarının olduğu yere 1500'de bu bazilika yapılmaya başlanır.


Rönesans heykeltıraşı Michelangelo Buonarroti'nin başyapıtlarından olan Pieta heykeli de ayrıca Aziz Petrus Bazilikası'ndadır.

Pieta

Akşam yemeği ve bir şeyler içmek için Trastevere bölgesine geçiyoruz. Burası çok canlı, eğlenceli ve turistik bir bölge.

Casetta Trastevere adlı restoranda yemeğimizi yiyoruz. 1 lt açık şarap, brucetta ve 2 tabak makarnaya toplam 42 EUR ödedik.



Hemen ilerisinde ise kokteyllerine ve garsonlarına bayıldığımız Freni e Frizoni adlı rock barda 2 kadeh Aperol Spritze 16 EUR ödüyoruz. Kesinlikle tavsiye ederim!


Gün 3:

1.Alter of Fatherland

İtalya'nın ilk kralı olan II. Vittorio Emanuele'nin anıtını ziyaret ediyoruz. Binaya giriş ücretli olduğunda etrafında gezinip Roma manzarasının keyfini çıkarıyoruz.


2.Capitoline Müzesi

Capitoline müzesi sanat ve arkeoloji müzesidir. Capitol Tepesi'nde yer almaktadır.Müzeye Roma Pass ile ücretsiz giriş yapabilirsiniz.

1540 yılında Michelangelo tarafından tasarlanmış, 1674'de saray olarak tamamlanmış ve 1734 yılında Papa XII. Clemens döneminde müze olarak kullanıma açılmış. Dünyanın ilk müzesi olarak kabul edilir ve sanatın sadece sahipler tarafından değil herkesin kullanılabileceği bir yer olarak belirtilir.


Müzede Bernini'nin Medusa heykelini, Caravaggio'nun eserlerini görme şansınız var.

Bernini Medusa heykeli

Caravaggio eseri

Görme engelliler için tablo tasvirleri. Alkış!


3.Pantheon ve Aşk Çeşmesi

Pantheon "tüm tanrıların tapınağı" anlamına gelmektedir, ilk olarak Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilmiş sonra kilise olarak kullanılmış. Tüm Roma yapıları içinde en iyi korunmuş olanı ve muhtemelen de dünyada döneminin en iyi korunmuş binası olarak geçmektedir. II. Vittorio Emanuele'in ve bir takım önemli şahıslarım mezarı burada bulunmakta.

Pantheon

Aşk Çeşmesinin ortasında Neptunus (Poseidon), solunda Ceres (Demeter) ve sağında Salus (Hygieia) heykelleri vardır. Herkesin yaptığı gibi biz de niyetlerimizi edip paracıkları çeşmeye atıyoruz.

Aşk Çeşmesi

Akşam yemeğini otelimize yakın bir yerde seçiyoruz çünkü yorucu bir 3 gün oldu.

1 lt açık şarap 8 EUR, pizza, makarna ve patlıcanı parmesanlı güvece toplamda 32 EUR veriyoruz.


Gün 4:

1.Kolezyum

Hava 38 derece ve önden bilet almamıza rağmen sadece 12:00'de yer bulabildiğimiz Kolezyum ile gezimize başlıyoruz. Eğer yaz aylarında gidecekseniz Roma'ya açık hava müzeleri için mümkünse ya sabah çok erken saatleri ya da akşama doğru bir saat diliminde bilet alın derim.

Kolezyum, tarihinin çeşitli noktalarında yaklaşık 50.000 ila 80.000 seyirciyi ağırlayabilmiş. İmparatorlar burada Roma halkını eğlendirmek ve biraz da kendi eğlenceleri için gladyatör dövüşleri gibi çok acımasız eğlenceler düzenlerlerdi. Bunlardan başka pek çok halk gösterileri, deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması, klâsik mitolojiye dayanan dramalar da canlandırılırdı. Kolezyum daha sonra barınma yeri, iş dükkânları, dinî kışlalar, istiham, taş ocağı, Hristiyan türbesi olarak çeşitli amaçlarla kullanılmış.


Müzede yazan bilgiye göre de arenada dökülen kanlar toplanır ve şifalı olduğu düşüncesiyle soylular tarafından içilirmiş.


2.Roma Forum (Şehir Merkezi)

Kolezyum'un hemen yakınında yer alan şehir merkezi Antik Roma'nın geliştiği merkez bölgesidir. Ticaret, iş, fahişelik, ibadet ve adaletin yönetimi burada gerçekleşmekteymiş.

Roma Forum

Kafamıza güneş yiyerek forumdan çıkıyoruz. Forumda suyunuzu doldurabileceğiniz bir çok çeşme var fakat kalabalık o kadar çok ki güneş altında sıra beklemek pek hoş olmuyor.


3.Palazzo Barberini Ulusal Sanat Galerisi

Roma seyahatimizin son kültür durağı burası. Beklentim baya düşüktü ama beni çok etkileyen bir galeri oldu. Küratörlük efsaneydi. Müze girişi kişi başı 16 EUR, içeride müze eserleri dışında bir de geçici sergi vardı.


Eser açıklamaları inanılmaz detaylı ve çok iyi konumlandırılmış. Her odacık bir dönemi temsil ediyor ve o dönemin detaylı açıklamaları, sanat tarihçileri tarafından yorumlamaları eklenmiş.

Pan Heykeli


Antik çağ eserlerinden başlayarak Rönesans'a kadar ilerliyor. Eserler tepiş tepiş sergilenmemiş. Her odanın tavanında freskler var ve o freskler için de açıklama yazılmış. Sona doğru büyük bir oda ve odanın tavanında devasa bir fresk var orası dinlenme ve freski detaylı inceleme açısından konforlu sandalyelerle donatılmış, uzanıp freski saatlerce inceleyebiliyorsun. O kadar huzurluydu ki!


Yaklaşık 3 oda sadece Caravaggio'nun eserlerine ve akımından etkilenen sanatçılara ayrılmış.


Yazımın sonunu gözlem, yorum ve en sevdiklerim kısmına ayırıyorum.


Sokaklarda aynı bizde olduğu gibi giysi pazarları var. 3-5 EUR'ya bir şeyler bulabiliyorusunuz.


*Mekanlarda çoğunlukla İngilizce menü yok. Siz İngilizce konuşsanız da çoğu İtalyan anlıyor fakat cevabı İtalyanca olarak veriyor, el kol hareketlerinden anlaşabiliyorusunuz gerçi.


*Eğer yayalara ışık kırmızıysa ve siz yaya olarak kırmızı ışıkta karşıya geçmeye çalışıyorsanız gelen araç size ne kadar uzakta olsun fark etmeden inanılmaz sinirleniyor ve deli gibi kornaya basıyorlar. Aman diyim!


Favori 3 Müzem:

  1. MAXXI

  2. Capitoline Müzesi

  3. Palazzo Barberini Ulusal Sanat Galerisi

Fiyatlar:

  1. Su bedava :)

  2. Bira markette 1,6-2 EUR arası mekanlarda 4-8 EUR arası

  3. Şarap markette en uygun 3,5 EUR, mekanlarda açık şaraplar 7-10 EUR arası, orta kalite şişeler 12 EUR-25 EUR arası

  4. Gelato 2 topu 2-4 EUR arası

  5. Pizza 7-15 EUR arası

  6. Makarna 7-15 EUR arası

Roma'da en çok;

İnsanların mutluluğunu, güler yüzlü olmasını, yardımseverliğini, şıklıklarını, erkeklerin centilmen olmalarını


Sokaklarda;

Ücretsiz ve içilebilir suyunu doldurabileceğin çeşmelerin olmasını ve eğer o çeşmede arıza varsa üzerindeki qr koduyla en yakın çeşmeyi bulabileceğin bir uygulama olmasını



Müze ve galerilerde;

Engelli bireylilere karşı duyarlılıklarını ve düzenlemelerini bu bağlamda yapmalarını, harika küratörlüklerini


sevdim!


Bir sonraki rotada görüşmek dileğiyle;

Ciao,

Yasemin




bottom of page